Altın Nasıl Oluşur?
Altın Son Halini Nasıl Alır?
Altının nasıl oluştuğu konusunda pek çok kişinin soruları vardır. İnsanlar uzun yıllar boyunca altın bulma ve işleme sürecinde bilgi arayışındadır. İnsanlığın altına olan düşkünlüğünden ötürü de artık yüzeyde altın bulmak bir hayli zordur. Bu yüzden altın bulma konusunda teknolojik cihazlardan destek alınmaktadır. Özel altın madenleri hazırlanarak kayaçlara karışan altınlar aranmaktadır. Toprağın rengine, bitki örtüsüne, değerine bakılarak altının yoğunluğu belirlenmektedir. Bunun sonucunda da asıl çalışmalar başlamaktadır. Geçmişte tüm bu süreçler bir hayli olsa da artık günümüzde zor değildir. Günümüz teknolojilerinden yardım alınarak altının bulunduğu bölgeler tespit edilmektedir.
Oldukça özel bir maden olan altın, kütleler halinde bulunmaz. Genel olarak toprağa karışmış pullar şeklinde karşınıza çıkmaktadır. Aynı zamanda kayaçların içerisinde şerit şeklinde olurlar. Elde edilen altınların saflaştırılması işlemleri yapılmaktadır. Bu işlemler içerisinde en popüler olan seçeneklerden birisi de elbette ki siyanür gibi kimyasallardan destek alınmasıdır. Siyanür kullandığı zaman altın katıdan sıvıya dönüşür. Böylece soğuma, sıyırma gibi işlemlerden de geçmektedir. Bu işlemlerin sonucunda da altın külçe halini alır. Rafinasyon testislerine gönderilmesinin ardından saflaştırma işlemi uygulanmaktadır. Altını eritmek için de yüksek sıcaklık kullanılır. Bundan kaynaklı olarak eritme işlemi ocaklarda veyahut demirhanelerde yapılır. Bu şekilde altına son şekli verilmektedir. Altın saf bir haldeyken yumuşak bir form kazanır. Bundan kaynaklı olarak saf altının şekillenmesi bir hayli basittir.
Altın Nerelerde Bulunur?
Dünyanın her noktasında altın bulunmaktadır. Ancak bazı noktalarda milyonlarca ton bulunurken bazı noktalarda birkaç gramdan ibarettir. Uzmanlara göre altın, toprağın değerine, rengine, çevrede bulunan bitki örtüsüne göre bulunmaktadır. Altın yoğunluğu tüm bu kriterlere bakılarak hesaplanmaktadır. Demiri çok olan bir toprakta altın yoğunluğu çok daha fazla olmaktadır. Bu çalışmalar geçmiş dönemlerde oldukça zor olsa da günümüzde nokta atışı olacak şekilde keşiflerin yapılması da mümkündür.
Altının yaygın şekilde bulunduğu noktalar kara kum toprak türünün bulunduğu bölgeler ve kuvars kayalar olarak bilinmektedir. Altın madeni zaten büyük kütlelere sahip şekilde elde edilmezler. Altının tespit edilmesinin ardından da kazı yapılmaktadır. Yazı çalışmalarında tonlarca toprak çıkarma işlemi yapılmaktadır. Bazen bir ton topraktan on gram altın çıktığı da bilinmektedir. Topraktan ayrılan altın, siyanür yardımıyla saf halini almaktadır. Özel ocaklar kullanılarak eritilirken günümüzdeki formunu almaktadır. Uzmanlar tarafından yapılan çeşitli işlemlerin sonucunda düğünlerde takılan o bildiğimiz altın görünümüne kavuşmaktadır.
Altın Madeni Biter mi?
Altın doğada oldukça yaygın bir şekilde bulunmaktadır. Ancak yüzde oranları bir hayli düşüktür. Verimliliğinin de oldukça az olması söz konusudur. Bundan kaynaklı olarak da hem yatırım aracı olarak hem de aksesuar olarak kullanılan altınların oluşumu yüzbinlerce yıl almaktadır. Bu kadar uzun sürelere rağmen kendini yenileyen en nadir madenlerden biridir. Bu yüzden de uzmanlar altının bir sonu olmadığının düşünülmesini doğru bulmaktadır.